Bu yazının konusu birkaç ay sonra okuduğum ve herkese okumasını şiddetle önerdiğim bir kitap: Sırça Fanus. Slyvia Plath, yaşamı boyunca pek çok sorun yaşamış. Bu sorunların kaynağı da kendisi. Çünkü yaşamdan zevk alamamış. Yaşadığı olaylar da etkilemiş tabii. Birçok kez intihar teşebbüsünde bulunmuş ve en sonunda başarılı olmuş. İntihar etmeden önce iki çocuğu uyutmuş, başuçlarına uyanırlarsa diye süt ve bisküvi koymuş ve bulunduklarını odanın kapısını bantla kapatmış. Mutfağa inmiş ve kafasını fırının içine koyup gazdan zehirlenerek 27 yaşında intihar etmiş. Oğlu da onun izinden gitmiş ve o da intihar etmiş.
Kitaba gelirsek, Plath'in yaşamından pek çok iz var. Yazar kendi hikayesini Esther Greenwood adında bir kızın üzerinden anlatıyor, Bu yüzden doğal ve içten bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu kitap sayesinde mutsuz ve umutsuz olmanın, tam tersi kadar doğal bir durum olduğunu anladım.
Slvia Plath aynı zamanda bir şair. Onu ilk olarak şiirlerinden tanıdım okulda gördüğüm bir ders sayesinde. "Ariel" şiirin adı. İki kitabının yanında birçok şiiri kalmış geriye. Kısacası Sırça Fanus'u okumanızı tavsiye ederim.
Kitaptan Notlar;
Erkek geleceğe bir ok, kadınsa okun fırlatıldığı yaydır.
Durumun ne kadar umutsuzsa, seni o kadar uzağa saklamaya çalışırlar.
Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder