2016 Oscar adaylarını izlemeye halen devam ediyorum. Bu başlık altında hepsini yazmayı düşünüyordum ama çok uzun olacağını anlayınca vazgeçtim. Bu yüzden bölerek yapmaya karar verdim. Bu yazıda ilk izlediğim dörtlüden bahsedeceğim: The Martian, Sicario, Room ve Mad Max:Fury Road.
1. The Martian (Marslı) (2015)
Şu filmi sinemayı izlemeyi çok istemiştim ama seanslar ya çok geçti ya da sinema çok uzaktaydı. Yani film çıkalı üzerinden biraz zaman geçmişti. Bu Oscar serüveni sayesinde açtım ve izledim. Gerçekten çok güzel! Çok beğendim. Uzay her zaman ilgimi çekmiştir ve baş karakterimiz Watney tek başında uzayda kalınca ne yapacak, nasıl kurtulacak diye merak içine düştüm. Görsel efektlere diyecek söz yok. Bildiğimiz uzay yani. Matt Damon'ı geçen sene de Interstellar da izlemiştik. Orada olduğu gibi bu filmde de beğendim. The Martian En iyi film, En iyi erkek oyuncu, En iyi ses kurgusu ve En iyi görsel efekt olmak üzere 4 adet adaylığı mevcut. En iyi filmde ya da en iyi erkek oyuncu da şansı olduğunu düşünmüyorum diğer adayları düşününce. Ama kendini izlettiren etkileyici bir film olmuş.
2. Sicario (2015)
Sicario, film uyuşturucu kartelleriyle mücadele etmek için görevlendirilen FBI ajanı Kate'in ve operasyon kuvveti görevlilerinin uyuşturucu kaçakçılarıya mücadelesini anlatıyor. Kate, bilinmeze doğru gidiyor desek daha doğru olur. Çünkü görevin amacını tam olarak bilmiyor. Filmde sonlara doğru bir operasyon sahnesi var ki izlerken gözümü bile kırpmadım. Normal aksiyon filmlerinden farklı olduğunu düşünüyorum. Sadece iki adaylığı var: En iyi ses kurgusu ve En iyi film müziği. En iyi film müziği ödülünü kazanabilir.
PS: Sicario İspanyolca 'hitman' yani 'kiralık katil' demekmiş.
3. Room (Gizli Dünya) (2015)
Hiç ummadığım bir film oldu Room. Çünkü çok beğendim. Etkisinden çıkamadım. İlk yarım saat boyunca kendimi kapana takılmış gibi hissettim. Bir hikayeden uyarlanmış. Aynı zamanda hikayede gerçek bir olaydan esinlenilmiş. Keşke sinemada izleseydim dedim izledikten sonra. Tek kelimeyle muhteşem. İzlemeyen bence çok şey kaybeder. En iyi film, En iyi kadın oyuncu, En iyi yönetmen, En iyi uyarlama senaryo adaylıkları var. En iyi kadın oyuncu Brie Larson olacak gibi gözüyor ki Altın Küre'de de en iyi kadın oyuncu ödülünü o aldı.
4. Mad Max : Fury Road (2015)
Ne filmdi be! Mad Max'i iki kere izledim. İlkinde mest oldum. İkincisinde de teyzemlerde izleyecek film arıyorduk. Ben de dedim benim aklımda bir film var. Onlarla beraber bir kere daha izledim. Yani iki gün üst üste bu filmi izledim. Normalde aynı filmi izlemem. Üzerinden zaman geçsin ki unutayım filmi derim ama bunda demedim. Su kıtlığı yaşayan ve çölleşen dünyada Max, Şavaş Çocukları tarafından esir alınıyor. Ölümsüz Joe'nun yönettiği şehirde esir olarak tutulan Max'in kaçmak için her yolu deniyor. Tabii yolu nelerle kesişiyor izleyin görün derim. George Miller bana kalırsa efsane bir film yaratmış. Yani o sahnelerin nasıl çekildiğini görünce adamlar film yapıyor dedim. Film çekilirken bir sürü zorlukla karşılaşmış. 2001 'den beri yapılmaya çalışılmış ama bir türlü olmamış. Sonuç olarak kendini izleten, insanı kendinden geçiren, heyecandan öldüren bir film olmuş. En iyi film, En iyi kostüm, En iyi ses kurgusu, En iyi görsel efekt, En iyi film kurgusu olmak üzere beş adaylığı var. En iyi film ödülünü kazanamaz The Revanent aday olduğu için. Ben aslında izlemedim The Revanent'ı ama her izleyen öyle diyor. Ben de bu kadar güzelse sinemada izleyeyim dedim. Artık kısmetse yarına onu da izleyeceğim. Diğer adaylıklarda şansı olabilir.
PS: Tom Hardy tarafından giyilen ceket orijinal üçlemenin son iki filminde Mel Gibson tarafından giyilen tek bir kopyasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder